UÇAK

 

    Sanırım 1946 da Haziran ayı içinde Eğirdir gölüne çift motorlu bir bombardıman uçağı düştü. Söylenenlere göre Eskişehir hava üssünden kalkmış, Isparta üstünde arızası olunca Eğirdir gölüne yönelmiş. Biz çocuklar oynarken büyük gürültüyle alçaktan tepemizden geçen bir uçak gördük. Çok heyecanlandık. İzledik. Sonunda uçak alçalarak poyraz tarafın hayli açıklarına suları gökyüzüne fışkırtarak düştü. Süratli bir askeri deniz motoruyla yanına gidildi. Pilot kurtarıldı. Uçak bir buçuk aylık bir çalışmadan sonra Baba Sultan kıyısına getirildi. Tüm Eğirdirli seyre gitti. Daha önce gökyüzünde uzaktan gördüğü küçük uçak yerine, karşısında dev gibi çift motorlu ağır bombardıman uçağını yerde gören hemşehrimizin biri:

     “Gaç anam, gaç... Teyyare bu kadar kocaman mı olur?  Bu suyun içinde dura dura şişmiş.” demiş.

    Sonra uçak parçalara ayrılarak trenle götürüldü.

 

 

URUP

 

    Bir halı dokuma sözüdür. 100 cm karede 900 düğüm bulunması gerekir. Isparta halısının kalitesinin esası budur.

 

 

UYKULUK

 

    “Çözeti” de derler. Davarın karnından barsakları sağımla alındıktan sonra geride kalan kas grubuna denir. Bu et közde pişirilip yendiğinde uyuyamayanlara uyku verdiği söylenir.